Ahmet Yesiltepe's video: N DE RAMAZAN

Eller açılıyor, göğe yükseliyor... Dudaklardan şükür duaları dökülüyor... İslamiyet’in doğup büyüdüğü coğrafyalardan çok uzakta, müslümanlar bir tevhid delili olarak, iftarı yan yana Asya’nın en eski camilerinden birinin avlusunda yapıyor. Burası İpek Yolu’nun başladığı kent, Çin’in kadim başkenti Şi’an. Dört Büyük Halife’den üçüncüsü Hazreti Osman’ın gönderdiği elçilere kucak açan, onların tebliğini kabul eden Çinliler yaklaşık 1300 yıldır Ramazan’ı birlikte, dayanışma ruhu içerisinde yaşıyorlar. Şi’an’daki 10 cami arasında en fazla rağbet göreni Büyük Camii... Camide geleneksel Arap üslubundaki cami yapılarından farklı olarak minare ya da kubbe yok. Ama Çin mimarisinin bir unsuru olarak, hilale benzeyen taç kapılar ve hemen her köşede tahta levhalara yazılarak duvara asılmış Kur’an sayfaları var. Ezan genellikle bu kapıların eşiğinde ve levhaların önünde okunuyor. İbadet ise geniş, oldukça ferah bir kapalı alanda gerçekleşiyor. Kıble yönüne yerleştirilen mihrabın çevresi ahşap malzeme üzerine hayli zengin motiflerle bezenmiş... Girişteki çatı süslemeleri ile kristal avizeler, ahşap sütunlar üzerine kündekari teknikle oluşturulan tavanı görkemli bir sanat eserine dönüştürüyor. Bu caminin cemaati Çin’in yerli halkı olarak tanımlanan Han Çinlileri. Ama müslüman oldukları için “Huiler” olarak biliniyorlar.