Emre Çetin İzleti's video: Cumhurba kan Erdo an n Ayasofya A klamalar ve Cevab

Ayasofya'nın kaderini belirleme hakkı, Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir. Bitti. Bu kararı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve yüce Türk milleti verir. Elbette verilen kararların ekonomik, diplomatik, uluslararası ilişkiler vb gibi kavramlarca sonuçları olur ve düşünülür. Fakat yerel seçimlerde "sen önce Sultan Ahmet'i doldur" dedikten sonra, şimdi Ayasofya kozu oynamak? Yunanistan, son zamanlarda hadsiz açıklamalarda bulunuyor. Bunun nedeni Doğu Akdeniz ve Libya'da atılan adımlar altında ezilmesidir. Türk donanması, 43 gündür limana uğramadan harekat yapan gemiye sahip iken, Yunanistan tek gemi yolladı, beceremedi ve geri çekti. Şimdi NATO üssünde eğitim alıyormuş. SİHA'lar, Libya'da üssümüzün olabilme ihtimali, önümüzdeki yıllarda donanmaya katılacak gemiler ve denizaltılar falan çok rahatsız etti. Bu nedenle "savaşırız" imasında bulunuyorlar fakat ben Yunanistan medyasını ara ara takip eden biri olarak diyorum ki; ilk kez güçsüz kaldıklarını kabullenmiş gibi duruyorlar. Dolayısıyla bu duygusal açıklamalar tamamen bunun sonucu. Biraz daha zorlarsak, büyük yanlışlar yapmaya başlayacaklar. Muhtemelen Ayasofya açıklamaları da bu yüzden yapılıyor. Doğu Akdeniz ve Libya'da bu derece önemli adımlar atılmışken duygusal değil; akılcı, mantıklı ve diplomatik adımlar atmamız ŞART. Dolayısıya Ayasofya'yı daha önce yapıldığı gibi iç politika malzemesi ve Yunanistan'ı kışkırtmak için kullanmayınız. Bahçeli çıkıp, "Ayasofya'da çan değil, ezan sesi olacak diyor". Sayın Bahçeli Ayasofya'yı ziyaret etse, orada ezan sesini duyacak. Hünkar Kasrı'nda duyacak. Namaz kılanları görecek hem de 20 yıldan fazla süredir namaz kılınıyor. Google'a "Ayasofya imamı" yazsa, görsel ve videolara da genk gelecek. Fakat bilmediğini düşünmüyorum. Maalesef halkımız bunun bilincinde değil ve halk üzerinde bir algı yaratılıyor. İç politika, seçimler, gündem ve Yunanistan'ı kışkırtmak için bu tür söylemler ve eylemlerde bulunulması tehlikelidir. Yapılacaksa, sessiz sedasız çalışma yürütülüp, birden yapılabilir. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu şekilde sürekli olarak fikir değiştirmesi, farklı tutumlar sergilemesi; zaten kötü olan ilişkileri daha da zora sokacaktır. Amaç Türkiye'yi sadece Katar, Somali vb gibi bir kaç ülke ile dost yapıp Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri dahil herkesi uzaklaştırmaksa doğru yoldalar. Ancak bunun sonuçları ağır olur. Ekonomik anlamda ağır olur ki, gördüğünüz gibi oluyor da... Türkiye'nin yapısı ve jeopolitik ihtiyaçları gereği; denge politikası yürütmek ve bölge ile dünyada güçler dengesini sağlamak zorundadır. Umarım duygusal ve halkı gaza getirecek söylemler yerine; akıllı, mantıklı ve diplomatik şekilde hareket ederek Türkiye'nin çıkarları korunur ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bölge ve dünyada denge gücü olması için daha az duygusal tepkiler verilmesi gerektiği anlaşılır.