Enes Alaca's video: belki de ruhumuzu hissedebilmekti t m mesele

Algıları insanlar kendileri yaratır. Kimileri yağmurdan kaçmayı sever kimise ıslanmayı. Yağmuru tenine değdiğinde nasıl "hissedeceğin" sana bağlı. Bazen ise hazlarımıza engel olamayız. Kalp akıldan üstün gelir. Kalbimiz ise duygularımızı yansıtırdı. Hepsinin altında yatan bir şey vardı. Peki ya neydi? Hiç ruhunuzu hissetmeyi denediniz mi? "Hissetmek" Yaşam bundan ibaret değil miydi? Güneşi, soğuğu, yağmuru, sevgiyi, acıyı, mutluluğu, duyguları, düşünceleri... Dokunabilmek değil miydi tüm mesele: etkileyebilmek, anlayabilmek, anlasabilmek, saygı duyabilmek. Dans et, ruhunu özgür bırak. Hisset, doğan güneşi hisset, tenine değen soğuğu hisset, yağmuru hisset ve yaşa. Anı hisset, tadını çıkar. Sevgiyi hisset, hissettir. Dokun bir insana, birbirinizi anlayın ki kimse yalnız hissetmesin. İnsanların tercihlerine saygı duy ki ayrı hissetmesin. Sev, sev ki mutlu olabilesin: kendini, hayallerini, inançlarını, birini, birilerini sev. Ve dinle: müziği dinle ki sana bir seyler fısıldıyor. doğayı ve gökyüzünü dinle. Beden içerisinde ruhla yaşıyoruz. Ama bedenimiz de kayboluyoruz. Oysa yaşam ruha sığar. Belki de ruhumuzu hissedebilmekti tüm mesele." ° ° ° Sözsüz müzikler benim için çok özeldir. Sözünü bizler yazarız. Aynı şekilde yıldızlararası ve Hans Zimeer'e de. Hans zimmer'e bayılıyorummm. Bu müziğin canlı konserini kesinlikle izlemelisiniz. Çalarken hissediyorlar adeta. müzik: https://youtu.be/FkmWxOfsPuE