×

kooksmin's video: Son Kar - PJM JJK 12

@Son Kar - •PJM|JJK• 마지막 눈 ~12
Jungkook, yan tarafına doğru uyuşukca döndü. Elini öylesine savurdu, ki eli yumuşak bir tene değmişti. Gözlerini hızla açtı ve anında beynine ulaşan görüntüler ile gözlerini hemen karşısındaki alına dikti. Bembeyaz ve pürüzsüz bir alın öpülmek istenirdi. Sadece her güzel anı bozan o figürlerden biri araya girene kadar. "Bay Jeon, kahvaltı hazır..." Boğuk sesi ile bağırdı. Tabii yanında bulunan meleği uyandırmak istemiyordu.  Ancak, sesini kıssa bile o melek uyanmıştı. "Git! Geliyorum!" Jimin, uyandığı gibi gözünü açmıştı. Yanı başında duran kişinin sesi o kadar kadifemsi gelmişti ki; o sesin sahibini anında görmek istemişti. Karşısında gördüğü bir çift kahve göz, kalbini tekletti. Vücuduna ter bastı ve gözleri özel bir şölene davet edilen misafirin gördüğü ilgi ile ne kadar mutlu olabildiğini gösterdi. Ses tellerinde bulunan acımasız ağrı ve teninde hissettiği parmaklar, asla masum olmadığı bir şölenin misafiri olduğunu bağırıyordu. Kendini kandırmak için: hatırladığı her anı, düşündüğü her düşünceyi doğruluğuna emin olmasına rağmen inkâr ediyordu. Jungkook, her zaman takındığı umursamaz ve sert görüntüsüne nazaran o kadar güzel ve narin bakıyordu ki Meleğine... Kimseler göremez dedi. Hoş, Jimin' de öyle düşünüyordu, kimse görmesin benim Suçlu aşığımı, diyordu. Jungkook yavaştan ayağa kalktı. Ve Meleğini pikeye sarıp kucağına aldı. Siyah kapısı olan kırmızı renklerle döşenmiş banyosuna kucağındaki Melek ile girdi. Küvete suyu doldurdu. Meleğini küvete koydu ve onu nazikçe yıkadı. O kadar farklı hissediyorlardı ki. Bir duygu vardı, adı vardı. Çok gizliydi. Bazı duygular çok gizli yaşanırdı. Cesaretini sevmek için harcardı masumlar. İtiraf edemezdi aşkını, bulamazdı cesaret. Çok güçlüydü masumlar, çok güçlü. Çünkü, masumlar her zaman en cesur insanlardı. Kendilerine güvenmezlerdi. Onları tutacak birine ihtiyaç duyarlardı. Yanlarında biri olmadan yapamazlardı. Çok kırarlardı onları. Çok kırılırdılar, masumlara bağırmamalıydı kimse. Onların kalpleri çok yumuşaktır. Sevgilerini gösterdiklerinde ,kullanılır, atılırdılar. Ama, hep gülümserdiler. Eğer intikam istiyorsanız, kötü düşünmeyin. Konuşmadan veyahutta hiçbir şey yapmadan onlardan intikam almanın çok daha kolay bir yolu var. O da; gülümsemek. _____ Jimin yine her zaman olduğu gibi camın önüne oturmuştu. Buraya gelmelerinin ardından 3 ay, Jungkook ile birlikte olmalarının ardından 1 ay, 2 hafta,1 gün, 8 saat, 47 saniye ve 56-57 salise geçmişti. Sara etrafta bulunan hizmetli bayanlar ile oyun oynuyor ve abisine vurup kaçıyordu. Zoraki bir gülümseme sunan Jimin'i umursamıyordu bile. Zira, Jungkook işinden kaldırmadığı başını istemsiz bir biçimde Jimine döndürmüş bir şekilde buluyordu. Jimin in kaçamak bakışlarını her üstünde hissettiğinde, ona bakıyor ve gülümsüyordu. Onu eğlendiriyordu Jimin'in tatlı bu halleri. Kızaran yanaklarını öpmek istiyordu. Fakat sorundur ki, imkânı yoktu. Sessizce işine odaklanmıştı. Jimin güzel bir uykunun ardından üstüne atlayan minik bir beden ile uyanmıştı. Sonrasında ise uyuşukluğunu atmak üzere eline doldurduğu suyu, suratına yapıştırmış ve içine soluduğu su ile öksürük krizine girip kıpkırmızı olmuştu. Aynadan kendine bakıp, saçlarını karıştırdı. Sonra ise aşağı indi, zira inmeseydi Jungkook onu kucaklamaya gelecekti. "Günaydı Jimin" Jungkook'un otoriter sesini duymuştu,  bu onunla ilk günaydın konuşması idi. Garipti. Jungkook her zaman olduğu gibi üstüne siyah takım elbisesini geçirmiş, saçını sağa yatırmış, başı ve duruşunun dik oluşu onu gerçekten otoriter yapıyordu. "G... günaydın..." Jimin masanın sağ tarafındaki ilk sandalyeyi çekip oturmuştu. "Oh...Sara nerede?" Sara'nın yokluğu fark edilmesi hiç de güç olmayan bir şeydi. "Adamlarım ile onu oyun parkına gönderdim. Ardından da Jin ve NamJoon hyunga bırakılacak." Jimin gözlerini isteksizce Jungkook'a çevirdi. Sert çene kaslarını görmezden gelmek imkânsız... "N...neden?" Jimin'in sesinin titremesi, Jungkook'un sinirini oldukça fazla bozuyordu. "Benimle lütfen rahat konuş, ve Los Angeles'de acil bir toplantım var. Benimle geleceksin." Jimin istemsiz olduğunu belli etmek istercesine omuzlarını düşürüp, derin bir nefes alıp-verdi. "İstemiyorum, lütfen." Diyebilmişti sadce. "Sana ister misin diye sormadım. Geleceksin dedim ve sende geleceksin." Jimin olduğundan, daha da sert olan ses ile yerine sinmişti. Bu uzun olan ilk konuşmalarıydı. "Aynı zamanda Jimin, senin için güzel bir tatil olur. Mutlu olursun, en azından yüzün biraz güler." Jimin çemkirmemeye özen gösteriyordu. "Ben Sara'nın yanında gayet mutluyum oysa. Bir tatile ihtiyacım yok." Jungkook derin bir nefes aldı. "Senin için yeni kıyafetler ve bakım malzemeleri ayarladım. Bir de istesen bu akşam yola çıkmadan saçını boyayalım? Ne dersin?" Jimin, saç boyama yerine o kadar takılmıştı ki: gözleri ışıl ışıldı. Saçını boyamayı seviyordu. Daha önce kumral, pembe, kırmızı, sarı ve gri gibi renklere boyamıştı. Gerçekten seviyordu. YORUMLAR

22

5
kooksmin
Subscribers
1.2K
Total Post
178
Total Views
46.6K
Avg. Views
0.9K
View Profile
This video was published on 2020-04-29 19:43:03 GMT by @kooksmin on Youtube. kooksmin has total 1.2K subscribers on Youtube and has a total of 178 video.This video has received 22 Likes which are lower than the average likes that kooksmin gets . @kooksmin receives an average views of 0.9K per video on Youtube.This video has received 5 comments which are lower than the average comments that kooksmin gets . Overall the views for this video was lower than the average for the profile.

Other post by @kooksmin